Sorularınız ve görüşme talebi için şimdi randevu alın Ofisimiz 09:30 - 18:00 arasında hizmet vermektedir.
MENU
İş Ortaklığı (Joint Venture) Sözleşmelerinde En Sık Yapılan Hatalar
11 Eylül 2025
SÖZLEŞMELER VE TİCARET HUKUKU

İş Ortaklığı (Joint Venture) Sözleşmelerinde En Sık Yapılan Hatalar

Giriş

İş ortaklığı (Joint Venture), iki veya daha fazla şirketin belirli bir proje veya yatırım için kaynaklarını ve uzmanlıklarını bir araya getirmesiyle kurulan işbirliği modelidir. Özellikle uluslararası ticarette, enerji yatırımlarında, inşaat projelerinde ve teknoloji geliştirme alanlarında sıkça tercih edilen Joint Venture yapıları, şirketlere önemli fırsatlar sunmaktadır. Ancak yanlış hazırlanmış sözleşmeler, şirketler için ciddi maliyetler ve hukuki uyuşmazlıklar doğurabilmektedir. Bu makalede, Joint Venture sözleşmelerinde en sık yapılan hatalar ve bunların önlenmesine yönelik öneriler ele alınacaktır.

I. Hukuki Çerçeve

Joint Venture sözleşmeleri, Türk hukukunda özel bir düzenlemeye tabi olmamakla birlikte, Türk Borçlar Kanunu’nun sözleşme serbestisi ilkesi çerçevesinde geçerlidir. Türk Ticaret Kanunu hükümleri, özellikle şirketler hukuku ve haksız rekabet hükümleri, iş ortaklıklarının düzenlenmesinde dolaylı olarak uygulanır. Uluslararası boyutu olan projelerde ise yabancı hukukların ve tahkim şartlarının dikkate alınması gerekir.

II. Joint Venture Sözleşmelerinde En Sık Yapılan Hatalar

- Amaç ve kapsamın belirsiz bırakılması: Projenin süresi, kapsamı ve hedefleri açıkça tanımlanmadığında taraflar arasında uyuşmazlık çıkması kaçınılmazdır.
- Sermaye katkılarının net belirtilmemesi: Tarafların projeye koyacağı finansal katkıların, ayni veya nakdi sermayenin yazılı olarak belirlenmemesi.
- Yönetim yapısının düzenlenmemesi: Ortak girişimin nasıl yönetileceği, kararların nasıl alınacağı, veto haklarının olup olmayacağı netleştirilmediğinde ciddi yönetim krizleri ortaya çıkar.
- Kâr-zarar paylaşımında belirsizlik: Kârın dağıtımı veya zararın paylaşımına ilişkin hükümler açıkça düzenlenmediğinde taraflar arasında uzun süren davalar yaşanabilir.
- Fikri mülkiyet haklarının ihmal edilmesi: Proje kapsamında geliştirilecek yazılım, marka veya patent haklarının kime ait olacağı belirlenmediğinde hak ihlalleri ortaya çıkar.
- Çıkış stratejisinin olmaması: Taraflardan birinin ortaklıktan çıkmak istemesi halinde ne olacağı düzenlenmediğinde ortaklık sona erdiğinde ciddi sorunlar yaşanır.
- Uyuşmazlık çözüm yollarının eksik bırakılması: Uluslararası projelerde tahkim şartı koyulmaması, uyuşmazlıkların hangi hukuk düzenine göre çözüleceğinin net olmaması büyük riskler taşır.

III. Önlemler ve Çözüm Önerileri

Joint Venture sözleşmelerinde karşılaşılan sorunların önüne geçmek için:
- Amaç, kapsam ve süre mutlaka yazılı ve net şekilde tanımlanmalıdır.
- Sermaye katkıları, nakdi ve ayni unsurlar ayrı ayrı belirtilmelidir.
- Yönetim yapısı ve karar alma süreçleri (oy çokluğu, veto hakkı, yönetim kurulu) açıkça düzenlenmelidir.
- Kâr ve zarar paylaşımı, tarafların katkıları dikkate alınarak ayrıntılı şekilde belirlenmelidir.
- Fikri mülkiyet haklarının kime ait olacağı ve kullanım koşulları baştan düzenlenmelidir.
- Ortaklıktan çıkış ve tasfiye süreçleri için mekanizmalar (buy-out, put option, call option) sözleşmeye eklenmelidir.
- Uyuşmazlık çözüm yolları (tahkim, arabuluculuk, yetkili mahkeme) netleştirilmelidir.

IV. Şirketler İçin Pratik Öneriler

- Joint Venture hazırlık sürecinde kapsamlı bir hukuki ve mali due diligence yapılmalıdır.
- Tarafların kültürel ve kurumsal uyumu göz önünde bulundurulmalıdır.
- Sözleşmede esneklik payı bırakılmalı, ancak kritik konular kesin hükümlerle düzenlenmelidir.
- Uluslararası ortaklıklarda tahkim şartı tercih edilmelidir.
- Proje boyunca düzenli raporlama ve denetim mekanizmaları oluşturulmalıdır.

V. Neden Avukat ile Çalışılmalı?

Joint Venture sözleşmeleri, basit iş ortaklığı anlaşmalarından çok daha karmaşık bir yapıya sahiptir. Hukuki, mali ve operasyonel boyutların bir arada düzenlenmesini gerektirir. Avukat ile çalışmanın başlıca avantajları şunlardır:
- Tarafların yükümlülüklerinin net bir şekilde belirlenmesi.
- Ulusal ve uluslararası hukuk sistemleri arasındaki farkların dikkate alınması.
- Fikri mülkiyet haklarının korunması.
- Uyuşmazlık çözüm yollarının şirket için en avantajlı şekilde düzenlenmesi.

Bu nedenle, Joint Venture sözleşmeleri hazırlanırken profesyonel avukat desteği almak hem mevcut yatırımın korunması hem de olası risklerin önlenmesi açısından kritik öneme sahiptir.

Sonuç

Joint Venture sözleşmeleri, şirketler için büyük fırsatlar sunduğu kadar, ciddi riskler de içermektedir. En sık yapılan hataların farkında olmak ve bunlardan kaçınmak, iş ortaklığının uzun vadeli başarısını güvence altına alır. Doğru hazırlanmış bir sözleşme ile şirketler, işbirliğini güven temelinde sürdürebilir ve ortak yatırımlardan maksimum faydayı sağlayabilir.

“Bu içerik yalnızca genel bilgilendirme amacı taşımaktadır; somut olaylarınıza ilişkin hukuki değerlendirme için mutlaka avukatınıza danışınız.” 

Randevu Formu

Hukuksal sorunlarınız ve hizmetlerimiz ile ilgili detaylı bilgi için randevu formu üzerinden randevu kaydı oluşturabilirsiniz.